Öncelikle belirtmeliyim ki bu okuduklarrınız bayramın güzel olan yanlarını göstermek üzere kurgulanmamıştır.
At Kafası ekibi olarak sizin için kimsenin yazamadığı bayram gerçegini sunmak üzere yola çıktık.
Bayram sabahı kadar sevmedigim bi sabah varsa o da pazartesi sabahıdır.Her yer boş dükkanlar kapalı en sık takımlarını giyip namaza giden abiler hariç. Hayır takim elbiseni giyiyosun tamam da biz esofmanıyla namaza geleni niçin esefle kınıyosun anormalliği biz mi yaptik.
Bayram anormalliği diye bi gerçek de var . Belki yil boyu görmedigin insanlar -belki daha uzun- bi anda senin en yakinin olmaya çalisiyor. Bu ne samimiyetsiz soguk bu ne yapmacik davranis.
Oooo cok buyumus buu ile baslayan cümleler ayy sokakta görsem tanimaam diye biten cumleler.
Ayrica herkesin bu kadar sık bi rüküşlük icinde olmasi niye yani nolurdu o sık olucam diye 5 kilo makyaj yapip sabahin korunde abiye elbise giymeseydin.
Bayram kahvesi ve baklavasi meselesi. Hic anlamiyorum o baklavayi yiyip o kahveyi madem iciceksin neden daha once gittigin yerde yedigini ictigini soyluyosun. Hadi madem soyluyosun neden yiyosun iciyosun. Hayir bu ev sahibine verilen "bi baklava sende mi var düdük" mesajimi anlayamadim.
Bayram magandasinin yeri ayri cok sık oldugunu zannedip sokakta cok can yakacagina inanip sokaga 4-5 erkek piyasa yapmaya cikiyolar Allah akil fikir versin. O degil de keske su bayram yaz aylarina gelmeseydi de kot pantolon-terlik kombinini gormeseydik.
Benden bu kadar olsun henüz nefretimi kusabilmis sayilmasam da biseyler karaladim.
No comments:
Post a Comment